“Ne yanar kimse bana âteş-i dilden özge
Ne açar kimse kapım bâd-ı sabâdan gayrı”
Fuzûlî
bakarsın
dedim
gelir gül kurusu bakışların
bâd-ı sabâyla mı bilmem
ansızın
dilâra hayalin bir giz
tıkalı kulaklarım serzenişlere
ilk ân sıcaklığını yitirdi sesin
sırnaşık değil hissim
sana uzanmaz
bâd-ı sabâyla ister
sen git
gül kurusu bakışların
artık
güneşsiz
salıncaklar sallanır
sessiz sensiz
fark edemezsin