YANARKEN

 

Bir feryattır içimde suskunluğun senin.
Zamanı gelmişken haykırmanın, dilin lâl!
Toplamışsın bütün uykularını evrenin.
Bu yüzden bende büyür sendelemiş bir melâl.

Kim susturabilir uçurum kıyısındakini
Ve kim susabilir, önünde büyürken uçurum.
Yanarken, ellerini sonra gözbebeklerini
Savur savur… Ne çok ateş, kül ve kurum.

Yetişmiyor takatim, söndürmüyor bir çile
Fidan fidan büyüyen, büyüyen bu yangını.
Umarım, beklentiler kahır bağlasa bile
Bin orman sunar dünyaya bu alev salgını.

Gel beraber kaldıralım bu savrulmuş enkazı
Adım adım, kulaç kulaç… dağlardan deryalardan.
Eksiltmeden dilimizden, kalbimizden niyazı
Umurunda olmadan kahpe, kalleş ve nadan.

Azmedenler dirilir sabırla yana yana
Ansızın, zemheriler ufuklarda tarumar.
Duraksız kervan bu, yetiş, bir gül iliştir yakana
Yanarken, ardın sıra filizlenir nevbahar.

 

Erdal Turna

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir